Gerçekten bilmek, aslında yapabilmektir.

Herkese merhaba. Blog yazmaya başlarken aslında ne olsun, ya da yazayım mı? diye düşünüyordum. Bir de insanlar artık izlemeyi seviyor, okumayı değil. Şimdi de bu yazının konusu ne olsun diye düşündüm. Aslında bu yazı yazma işine girme olayı teknik konular yazmak istememden dolayı olmuştu. Fekat farklı konulara da dalacağım sanırım. İkiye ayırırım belki yazmaya devam edersem.

Geçen yazıda “elin” Amerikalısı demiştik. Ona bi de “adamlar yapıyor yaa” yı ekleyebiliriz. Bu konuya karar vermemin sebebini de söylerim.

Şimdi şöyle bir olay var. Biz bir şeyi biliyorken, onu paylaşma konusuna geldiğimiz zaman bencil olabiliyoruz. Bu aslında insanların bir arada çalışabilmelerine de engel oluyor. Ayrıca amacımız sadece para kazanmak olursa, sevdiğin işi yapmazsan bir ilerleme katetmek pek mümkün değil. Türkiye’de inanılmaz beyinler var. Bu inanılmaz beyinler olması gereken yerde değiller. O kişiler o yerlerde olsaydı öyle bir ilerlemeye başlardık ki… Çünkü bizim ülkemizde torpil diye bir şey var maalesef. Bazen şahit oluyorum -en çok üniversite hayatındayken şahit oluyorum- “Bu adam buraya nasıl gelmiş?!” diyorum. Neyse…

Dönüp Amerika’ya bakalım. İnsanlar orada çalışırken 2 ev, 1 araba alsa ve çalışmayı bıraksa çok rahatlıkla hayatına devam edebilir. Bırakmamasının sebebi temelde, insanlara faydalı olmayı istemeleri. Sen sevmediğin bir işi yapsan, ilk ay maaşını alsan, sevmediğin işten dolayı kafanı dağıtmak için o parayı başka yerde harcarsın. Ama işini severek yapıyor olsan zaten sende stres oluşmaz o parayı sevdiğin şeye yani işine yatırabilir işini iki kat büyütmüş olursun. Gelirin de iki kat olur belki bu sayede. Misss. Al sana ilerleme.

“Adamlar yapıyor yaa.”ya gelirsek. İşini sevme kısmını geçtik diyelim. Adamlar ayfonlar yapıyor, uzaya roket fırlatıyor, elentrikli araba yapıyor, yapıyor da yapıyor. Onların yaptıkları şeylerin efsane olmasının sebebi aslında tek bir kişiden kaynaklanmıyor. Yani “Adamlar roket yapmayı çok iyi bilmiyor. Herkes o roketin bir kısmını yapmayı çok iyi biliyor.” Az önce bir arada çalışmayı kastederken bunu demek istedim. “Roket yapmayı değil, bir arada çalışma işini çözüyor adamlar.” Böyle insanlar bir araya gelirse tabiki güzel sonuçlar alırlar. Tabi o sonucu da pat diye almıyorlar. Uzun uğraşlar gerektiriyor, hatalar yapıyorlar. Malum marka epılın tasarım ekibinin başındaki Jony Ive abi bir röportajda “Belki de milyonlarca hata yapıyoruz. Hata yapmaktan korkmamak lazım.” diyor. Ekibin hepsinin böyle olduğunu düşünsene… Ooooo…

Durum bu.

Az önceki alıntı cümleleri birebir aynı cümle olmasa da başka bir şey deki firma sahibi abimizden çarptım. Neyi yazsam diye düşünürken bugün yeni videolarını yüklediler. Bu konuya karar verme sebebim de o güzel ekibin bu videosu. Türkiye’deki inanılmaz beyinlerin bir kısmı. Çok güzel insanlar. Videolarında düşüncelerime tercüman oluyorlar. Bu video da resmen benim için yapılmış :)

Böyle insanların artması, ülkemizin ilerlemesi ve daha güzel yazılarda görüşmek dileğiyle. Eleştirmeyi unutmayın :) Sağlıcakla…